Doğu Türkistan / Uygur Özek Bölgesi


 
Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) 1949 yılında Mao Tse Dung’un iktidarı ele geçirmesi ile kurulmuş bir sosyalist ülkedir. Başka bir ifade ile büyük komşusu eski Sovyetler Birliği’ne eşdeğer bir rejime sahiptir. Çin’in diğer ve belki de en mühim özelliğini nüfusu teşkil etmektedir. Çin dünyada en fazla nüfusa sahip ülke durumundadır.
Dolayısıyla da Çin’in bu muazzam nüfusundan korkanlar bir “ sarı tehlikeden ” bahsetmektedirler. Şüphesiz Çin Halk Cumhuriyeti ve Çin halkı dünyada mühim demografik, ekonomik ve stratejik faktörü ihtiva etmektedirler.
Çin son yıllarda gösterdiği ekonomik başarı ile de dünyanın mühim bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılındaki kuruluşundan 1960’lara kadar aynı sistemi paylaştığı Sovyetler Birliği ile gayet sıkı-fıkı bir işbirliğinde iken sonradan münasebetleri ciddi bir şekilde bozulmuş ve dünya basınında “ Sovyet-Çin çatışmasından ” söz edilmeye başlanmıştı.
Çin ayrıca kendi içinde 1966 yılından 1976 yılına kadar süren “ kültür ihtilali”  ile dikkatleri çekmiştir. Bu on yıllık dönence aşırı sol grupların liderliğinde ülkede tam bir terör yaşanmış, bir hayli kültürel değer yakılıp-yıkılmıştı. Ancak yeni yöneticilerin iktidara gelmesiyle Çin kapılarını dünyaya açmaya ve ülkeyi modernleştirme faaliyetlerine girişmeye başlamıştır.
İşte çok eski bir tarih ve zengin medeniyete sahip olan Çinliler ile Türkler arasında münasebetler M.Ö. devirlere dayanmaktadır. Hatta İslamiyet öncesi Türk tarihini incelemek ancak eski Çin kaynaklarını taramakla mümkün olmaktadır. Aynı coğrafî bölgeyi paylaşmış olan Türklerle Çinliler arasında menfaat çatışmalarının olması gayet tabii idi ve bu çatışmalar çok ufak çapta olmakla birlikte bugün de devam etmektedir.
Bugün Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türkler aslında demografik yönden kayda değer bir faktör olmaktan çok uzaktırlar. Yani Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Türkler Çinliler için herhangi bir tehlike olmaktan çok uzaktırlar. Ancak Türklerinçoğunlukta yaşadığı Doğu Türkistan (Sincan-Uygur Özerk Bölgesi) Çin ile Sovyetler Birliği arasında yerleştiği için mühim bir stratejiye sahiptir. Pekin bu bölgeye ve dolayısıyla bu yörenin yerli ahalisini teşkil eden Türklere ehemmiyet verir gözükmektedir.
1955 yılında tesis edilen Sincan-Uygur Özerk Bölgesi (Çince: Şin-ciang Vey-vu-ır Cu-çi-çü) Batı Avrupa kadar bir yüzölçümüne sahip olup, 1.710.000 km2dir ve Çin’in toplam yüzölçümünün 1/6’sını teşkil etmektedir. Kuzeydoğusunda Moğolistan Cumhuriyeti, kuzeybatısında 3 bin km.’lik bir hudutla sınırlanan eski Sovyetler Birliği’nin ittifak cumhuriyetleri Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatısında Afganistan, güneyinde Pakistan’la Hindistan’ın paylaşamadıkları Keşmir ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan gibi muhtar bir bölgesi olan Tibet ve doğusunda Çinhay ve Gansu eyaletleri bulunmaktadır.
Başka bir ifade ile Doğu Türkistan 73°40’ ile 96°20’ doğu enlemi ile 35°10’ ile 49°20’ kuzey boylamı arasında yerleşmiştir. Doğudan batıya doğru uzanan Tanrı dağları ülkeyi kuzeydeki ufak ve güneydeki büyük parçaya bölmektedir. Ülkenin kuzey kısmı Çungarya ve güney kısmı Kaşgarya olarak bilinir. Ülkenin kuzeyinde büyük Takla Makan çölü bulunmaktadır. Tanrı Dağları ülkenin kuzeyi ile güneyi arasındaki ulaşımı zorlaştırmaktadır. Tabiat şartlarının hayli zor olduğu Türkistan’da halkın %90’ı sulak bölgeler olan Hami, Urumçi, Korla, Aksu, Kaşgar ve Hotan gibi yörelerinde yerleşmiştir.
Doğu Türkistan’da sert bir kara iklimi hüküm sürmekte olup yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise yağışlı ve soğuk geçmekte, gece ile gündüz arasında yüksek ısı farkı bulunmaktadır.